Yapmacik, inanmadan konusmak istemiyorum artık. Beni anlamayanlarla konusmak cümle kirliliği yaratıyor ve hak edenlere saklıyorum enerjimi. Istedigime istedigimi deme özgürlügüne sahibim, elestirme hakkını olusturan yasamislık ve yeterli yas faktörü artik bende de var. "Ben demistim" ,"ben bilirim","ben zaten anlamıstım", sendromunda olanlarla arkadasliklari bir kez daha sorguluyorsun.
İliskilerini sadelestirmeye baslayinca sıra iyi ve kötü gün dostlarını ayıklamaya geliyor. Kötü gün dostlarını belirliyor ve onlara daha çok önem veriyorsun. Iyi gün dostu bulmak ne kadar kolaysa kötü gün dostu bulmak bir o kadar zor, biliyorum. Dostlar ihtiyaç oldugunda göçmen kuslar gibi sıcaga uçuyor ve sadece seninle birlikte sürüden ayri düsenler kalıyor.
Zamanın ne kadar kıymetli oldugunu ögreniyorsun buralara kadar gelirken. Uzun düz otobanlardan oldugu gibi, kestirme bozuk yollardan da ulasabilirsin hedeflerine. Kestirmeleri de ögrendim gide gele. Bos geçen her saniye degerli artık. Daha yapılacak çok sey var ama, kendimi çok yormaktan çok hırpalamaktan yana degilim.
Gerektiginde "HAYIR" demeyi ögrendim ve bu kelime basta karsındakine kırıcı gelse de senin için hayat kurtarıcı olabiliyor.
Sevgiye önem vermek gerektigini, zamanı geldiginde elinde sadece sevginin kalacagını biliyorum. Sevgi paylasildıkça olusuyor, olgunlasıyor. Aileme ve seçtigim tüm dostlarıma daha önce göstermedigim sevgi,anlayis ve ilgiyi gösteriyorum. Biliyorsun ki gidenlerin ardında sadece iyilikler kalıyor, ne kadar sevgi dolu oldugu hatırlanıp anılıyor.
Bana çok genç olduklarını hatırlatırcasına nedense tecrübelerimi, fikirlerimi sormaya basladılar. Verecegim cevaplar belki çok anlamsız geliyor ama yine de dinliyorlar ama ben biliyorum ki yasamadan hiçbir sey ögrenilmiyor. Yasamıslıgın olusturdugu bir alçakgönüllülükle gülüyorum içimden sadece.
Artık daha şık giyiniyorum, senelerle birikmis dolaplar dolusu kıyafet var ve bunları kendimle paylasmalıyım. Önce kendine güzel görünmelisin, kendi zevkime göre giyinmek istiyorum, böyle hissediyorum. Modaya uymak adına popomun sıgmadıgı düsük bel pantolonlara sıgmıyorum diye kendimi üzme tercihini de kullanabilirim.
Ayıp, günah ya da ne derler korkuları çoktan geride kaldı .
Dostlarıma, kendimize yemek yapmak hosuma gidiyor. Mutfak eskiden bir zulüm iken simdi zevk aldıgım mekanlar arasına giriyor. Farklı lezzetler denemek güzel ve kendi lezzetimi kendimde yaratabilecegim belli bir damak zevkim ve mutfak kültürüm olustu.
Sonra Sezen'in sarkısındaki gibi anneni daha sık düsünüyorsun ve hatta anlıyorsun.
Iste bu yeni alısmaya baslanan ve giderek hosa giden yeni duruma olgunluk deniyor.
Yasamıslıgın, görmüslügün, geride kalmıs üflenmis dogum günü mumlarının bir sonucu kendiliginden ortaya çıkıyor hayatın bir dönemecinde bu olgunluk. Ne zaman dersen herkese göre, ne kadar dolu yasadıgına göre degisiyor bu olgunluk çagına ermek. Inanın bana hayattaki düsüsler, zor alınan virajlar bu zamanı hızlandırıyor.
Kendi dünyanın küçüklügünü kesfetmek ve buna ragmen kendinin kıymetini bilmek çok ise yarıyor.
Bir gün hepimizin bu huzurlu olgunlugu bulmasını diliyorum.
***Mail ile gelen bir yazı... Öncelikle şunu belirtmek isterim ki ben çok beğendim...Hani ben yazsaydım duygularım,cümlelerim aynısı olurdu hissiyatı içindeyim...Hatta uzun zamandır kafamda kurduğum ama bir türlü fırsat bulupta cümleleri birleştiremediğim düşüncelerime tercüman olmuş diyebilirim...
Okur okumaz sayfama almayı ve hatırda kalması gerekenlere eklemeyi düşündüm...İnternette ve bana gelen mailde Can Dündar imzası ile dolaşıyor...Ama bu şekilde bir çok yazı olduğunu bildiğim için ufak bir araştırma yaptım ve ona ait olmadığını anladım...Can Dündar bu tarz olayların yaşanma sıklığından öyle sıkılmış ki kendi sayfasında 'sahte yazılar' başlığı adı altında bir bölüm bile açmış?
Bu durumda çok ilginç aslında,o kadar emek verdiğin kendi duygu ve düşüncelerini yansıttığın bir yazının altına bir başkasının imzasını atmak,o başkasından medet ummak?(Nasıl olacaksa?)Oysa yukarıdaki gibi bir yazıyı ben yazmış olsaydım, altına gururla imza atardım.
Neyse, herkesin kendi görüşü tabii, saygı duymak gerek...
Nasıl ki bir romanı herkes kendi hayal dünyasında farklı kurgularsa,nasıl ki bir şarkı veya şiir herkeste farklı duygular uyandırırsa...Veya nasıl bir filmde kimisi güler kimisi ağlarsa...
İşte önemli olan da yazının anlattığı şey ve okuyucuya yaşattığı duygu çeşitidir...
Ve konumuza, yani yazımıza dönersek.... Kim yazmışsa yazmış ama iyi ki yazmış diyorum ben.
8 yorum:
Ne kadar güzel bir yazı
Tüm duygularımın tercümanı olmuş
isteyip de biraraya getiremediğim cümleler iyiki paylaştınız teşekkürler...
yazı çok güzel aynen hissettiklerim.ben de azalttım hayatımda bana hiçbir şey katmayan dost kırıntılarını.doğal olan kendi olan ve bana bişeyler katan gerçek dostlarıma veriyorum zaten dar olan vakitlerimi.buna gerçekten olgunluk deniyor,galiba büyüyoruz
Anladım ki yaşlanmaya başlamışsın. :)))
Artık bende bana fazla gelen insanları taşımıyorum. Mutlu olduğum insanlarla beraber oluyorum. Artık her şey daha kolay
*Bir şey değil Nazpek..Benim içinde zevkti:)
*ordan buradan hayattan...Aynen öyle canım,aynen öyle...
*Nilaycım ben hep diyorum zaten yaşlanıyorum ben artık diye:))Bir haller oldu bana,daha bir merhametli oldum, hatta affedici...Yada kendini koruma içgüdüsümü bu acaba yengeç halimden kaynaklanan? Kabuğumdayım uzun zamandır, herkese açmıyorum kapımı ve üzmüyorum kendimi...
Mutluyum, mutlu olduğum eşimleyim ve mutlu dostlara sahibim:)))Ve evet,artık herşey daha kolay:)))Öptüm şeker:))
Çok güzel bir yazıymış. Sanırım benimduygularımda aynı. Paylaştığın için sağol canım.
Sevgiler.
evet yazı çok değerli ve sözleri çok anlamlı herinsanın düşündüğü aslında kelimeleri bulup ifade edemediği bir yazıymış...paylaştığın için teşekküler...
kim yazmış olursa olsun çok güzel bir yazı. geçenlerde çok eski bir arkadaşım hattta benim tarihim kadar eski bir arkadaşım, çünkü çocukluk arkadaşım)). Daha sık görüşelim lütfen dedi, artık yeni dostluklar kuracak kadar güçlü değilim. Eve dönünce belkide çok haklı dedim, ne çok mek istiyor dostluk. Sevgiler size
Bende çok beğendim yazıyı :) iyiki ilettiniz bizede sevgiler :)
Yorum Gönder