Giriş yok bu yazı da...Kaç farklı cümle kurdum şöyle fiyakalı bir giriş cümlesi için hatırlamıyorum...
Olmadı..Olmuyor bazen.Olmasın ne yapalım?Direk konuya giriyorum,kıvırmadan,eğmeden, bükmeden,kelime kalabalığı etmeden ...
...
Kader bu mu? Gördüm! Ama hiç kötü hissetmedim.Hatta garip bir şekilde iyi bile geldi ve hatta öyle de boşşş..
Keder bu mu? Sen ki, anneni gömmüşsün.Kederin en büyüklerinden biriyle daha da büyümüşsün,bu mu üzüldüğün? Yazık sana Banu dedim:(
Ah annem! Sen mi yardım ediyorsun öte dünyadan bile olsa kızına? Yoksa ey yüce Allahım yine ve hep sen mi? dedim; Şükrettim...Çıkışta da güldüm, konuştum kendi kendime; ve tekrar ettim;Yerinde kullanılan polyanacılık kafayı kuma gömme şeklinde bir zayıflık değil,yaşam karşısında zengin ve güçlü bir duruşa sahip olmak demektir.'
...
2 hafta önce nezle olmuştum..Sadece nezle ama 2-3 günde de geçti zaten...Sonrasın da çevremde kiminle konuşsam hastaydı,ya ateş,ya nezle,ya kırgınlık vs....'''Aramızdaydı dolanıyordu!?''' Tam 29 Ekim itibari ile de aşkım hastalandı,sadece biraz ateş ve kırgınlık vardı dr.a bile gerek olmadan oda toparladı çok şükür...Ama bizim evi görmeniz lazım,hijyen+hijyen+hijyen...Antibakteriyel sabunlarla yıkamaktan çatlayan eller,tüm çaba çocukları korumak için...Normal veya domuz adı her ne ise hasta olmasınlar diye!!!!

Evde en görülesi manzara ise yatak odasında baş ucumuzda asılı duran koca bir baş soğan???? Neden???? Çünkü;Eve grip mikrobu girse de,soğan mikrobu çekiyormuş, içine hapsediyormuş,labaratuvar ortamında test etmişler vs.vs.vs. Gelen bir mailde yazıyordu, denemesi bedavaydı,inanmak ve mantık yürütme bakımından yaklaştım olaya,eskiden mutfaklara kuru soğan,sarımsak vs.asılırdı... Acaba bir bildikleri varmıydı? Hem kimse görmezdi,astım ben de bizim ve çocukların odasına.(Şimdilik çocuklarda bir rahatsızlık yok çok şükür,soğandan mı?bilinmez ama umarım hastalanmazlar,umarım,hiç bir çocuk hasta olmaz)Kabuğunu soymadığımız için öyle koku falan yapmıyor zaten....Sadece yatak odasında hiç romantik olmuyor o ayrı:)

Geçen Tv'de malum Domuz Gribi hk.da sağlık bakanlığından bir yetkilimiydi,yoksa bir dr.muydu tam hatırlamıyorum ama açıklama yapıyordu; ''''Normal grip mevsimi henüz başlamadı...Aralık ayının ortalarına doğru başlar grip mevsimi...O yüzden şimdilerde olduğunuz tüm hastalıklar; aslında Domuz Gribi! Kişiden kişiye farklılık göstermesi bu yüzden????''' Hadi buyrun bakalım? Hani pek meraklıyız ya hepimiz........şöyle şöyleyiz demeye.; Hepimiz Ermeniyiz! Hepimiz Kürtüz! E Hepimiz Domuz Gribiyiz o zaman !:)))
...
Hafta sonu,hem aşkımın hastalığı,hem havanın bozukluğu vs. derken çoğunluk evdeydik...Cmt.gündüz ve akşam, eşimin abisi,eşi,çocukları bizdeydi...Keyifli sohbetler yapıldı...Yenildi,içildi;Klasik hac muhabbetleri yapıldı ki- özellikle benim hem hacı kızı,hem de hacı gelini olacağım için örtünmem ve ağırlıklı olarak yeşil giyinmem gerektiği şeklinde-:))))Aman dedim ne alakası var.Yok ben almıyayım,alana da mani olmayayım :))))
...
Babacığımda habire hacca gidenlerin-daha doğrusu hacca gidip hacılığı kabul olanların- günahları sıfırlanıyormuş diye anlatıp duruyor...Onun adına kocaman bir amin demekle birlikte nedense aklıma en az 7-8 kere hacca gidip gelen bir çok siyasi geliyor! Demek ki diyorum ;ya anca temizleniyorlar??? Ya da biliyorlar kendilerini içlerine sinmiyor...Bir daha, bir daha, bir daha....Önce çarp, çırp, ye bütün naneleri, sonra defalarca yüz sür o kutsal mekana AK! pak ol gel!!!???
...
Şimdilerde;Yeniden ve bu sefer çok daha hevesli bir şekilde 'Temel Fotoğrafçılık Eğitimi' almaya başladım..Haftanın 3 günü farklı heyecanlardayım:) TIK TIK :))
...
Pzt.sabah kurstan sonra,babacığıma gittim,eksik kalan bir kaç parçayı daha alıp,hac hazırlıklarını tamamladık...Akşamına da Hikmet babam gidiş tarihinin müjdesini verdi;Hayırlısıyla gidişleri;12 Kasım...Hala inanamıyorum:)

Yani hayat çok şükür ki,bu aralar hep gülen yüzünü sunuyor bize...Yolcularımızın tatlı telaşeleri,çocuklarımın büyüme halleri,kocabeyle aldığımız en son kararla yürürlüğe giren, aşkı koruma ve kollama çalışmalarımız-ki buralara yazılmaz-(ya da yazılabilir olanı bir sonraki postta yerini alır?
Ne diyeyim? Allah bozmasın...Rabbim kimseyi alıştığından ayrı koymasın:))

Şimdi;vizörler,diyaframlar,enstanteneler dünyasına doğru yola çıkıyorum...Yarın da bizim gurubun Kardelenlerini ziyarete gideceğim...Daha fırsat bulursam 'iki meleğin Hikayesi'ni güncelleyeceğim-ki henüz doğum günü fotolarını bile yükleyemedim:(
Bu aralar sizlere çok sık gelemiyorum,gelsem de yorum yazamadan gidiyorum...Ama söz bir akşam hepinize selam vereceğim:)