5 Ocak 2009 Pazartesi

ÖNCE OKUYALIM,SONRA İZLEYELİM

En son 'Yalanlar Üzerine'yi izledim ve çok beğendim... Kesinlikle izlenilmesi gereken filmlerden birisi...Ama konumuz o değil...
Konumuz, film arasında tanıtımı yapılan ve 2009 Mayıs'ında gösterime girecek olan bir başka film 'Melekler ve Şeytanlar' ....
Allahım nasıl sevindim, sanki eski bir dostu yıllar sonra görmüş gibi:))
E kolay değil hamileleğim boyunca 9 ay, İllumunati tarikatı ile yatıp, kutsal kaseyle kalkmıştım:))Rüyalarımda, Louvre müzesinde tabloları inceleyip, ip uçu arıyordum...
O kadar etkilenmiştim ki bu kitaplardan (kitaplardan diyorum çünkü; Da vinci şifresi, Dijital Kale ve Melekler ve Şeytanlar, hepsini okumuştum o dönem) Hatta,'İsa'nın son akşam yemeği' tablosunu incelemiş ve yanıbaşında oturan ve bu güne kadar erkek olduğu öne sürülen havarinin aslında kadın olduğuna karar vermiştim bende? Hey allahım:)) Bilgi:Leonardo da Vinci’nin romanlara konu olan “Hz. İsa’nın Son Akşam Yemeği” adlı tablosunda, bir şifre daha bulundu. Bilgisayar uzmanı Slavisa Pesci, tablonun üzerine, özel bir teknik kullanarak aynı tablonun aynadaki görüntüsünü koydu.Ortaya çıkan sonuç çok şaşırtıcı, zira tabloda normalde var olmayan iki karakter, bu görüntüde esrarengiz bir biçimde beliriveriyor. Hz. İsa’nın yanında, kucağında bir bebek tutan bir kadın görülüyor. Bu kadının Mecdeli Meryem olduğu ve Da Vinci Şifresi romanında da iddia edildiği şekilde Hz. İsa’nın bebeğini tuttuğu iddia ediliyor. Masanın ucunda ise bir şövalyenin oturduğu görülüyor.
Kaynak: HürriyetYabancı Kaynak: leonardodavinci.tv, codeicedavinci.tv, cenacolo.biz ve leonardo2007.com
İşte bu yüzden hala, en çok görmek istediğim yerler arasında ilk başta İtalya ve sonrada Paris ve o ünlü Louvre müzesi var...Meliscim gitti Paris'e, hatta benden önce gezdi Louvre filan, bizimde küçük bir 'Mona Lisa' mız var artık sayesinde evimizde:))Allahım ne olur bir gün bendeee!
Daha önce Da Vınci şifresi'nin film versiyonunu izlemiştim...Elbetteki, romanı okurken herkes farklı hayal ediyor olayları ve mekanları...Belki de o yüzden bir türlü aynı tadı vermiyor romanların sinemaya uyarlamaları...Yine de güzeldi,çok güzeldi...
Umarım Melekler ve Şeytanlar' ıda aynı keyifle izleyebiliriz...Şimdi Mayısı bekliyorum sabırsızlıkla...
Offf yine depreşti benim gezelim,görelim ruhum...Biraz daha büyüse şu zuzular...Offf ki ne offff:)))))))))))

15 yorum:

Adsız dedi ki...

Banucum hep listemdedir bu yazarın kitapları. Ama nedense okumak gelmez içimdir ve hep sona ertelerim. Şimdi senin anlatımından sonra başa alabilirim artık. Teşekkürler....

TUĞBA'NIN DÜNYASI dedi ki...

Banucum;
seni nasıl da anlıyorum bir bilsen. Melekler ve şeytanlar kitabını delice okumuştum.Öyle ki arkadaşlarımın yanından pat diye kalkıp benim kitabıma dönmem lazım deyip evde alıyordum soluğu bir de uykumdan uyanıp iki sayfa okuyup yeniden uykuya dalıyor türlü serüvenler yaşıyordum.Çok güzeldi.Filminin yapıldığını duymak süper mutlu etti beni..Kitabı okumak ayrı zevk film apayrı birşey..Öpüyorum sevgiler

Mehtap dedi ki...

Canım şimdi bu yazınla benimde gezip görme arzum depreşti.Ben okumamıştım, filmini de izlememiştim ama önce okuyup,izleyeyim daha sonra göreyim değil mi.kısmetse tabii.İnsan kitaplardan okuyup veya filmini izlediği zaman daha bir heyecan duyuyor.Yerinde görmek istiyor gerçekten de.sevgiyle kal canım.

Tabiat Ana dedi ki...

bu listenin hepsini bende okudum ve en az söylediğin kadar etkilendim sevgili Banu.
Bende önce kitapların okunup sonra filmlerin seyredilmesi taraftarıyım öbür türlüsü hayal dünyama haksızlık gibi geliyor her ne kadar bazen okuduktan sonra filmden aynı tadı alamasamda da vici şifresinde filmide beğenmiştim ben özellikle son sahne kitaptan çok daha güzel bağlanmıştı bence filmde
sevgiler..

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

Bende okudum melekler ve şeytanları birde Da vinci şifresini. Güzel kitaplardı. Özellikle Melekler ve Şeytanlar. Okurken heyecandan hop oturup hop kalkmıştım :))

Unknown dedi ki...

Süper yaa, ben de bayıldım o kitaplara, hatta Grange serilerini de okudum hep. Da Vinci'nin Şifresi filminde de benim için şöyle harika bi olay oldu: Ben romana başlamadan daha sinemaya gitmiştim. O zaman Tom Hanks'i, diğer roldekileri falan görmüştüm. O yüzden romanı okurken ben hep onları düşünerek okudum.Yani filmi izlerken bikaç ay sonrası ters köşe olmadım:) Bence Dijital Kale filan da tam filmlikti. Tabii romanın zevki olmuyor çok fazla ama o kadar konuyu da 120 dakikaya sığdırmak kolay değil tabii. İnşallah izleriz bakalım. Ben Grange romanlarını da çok beğeniyorum, Brown seviyorsan onları da oku derim ben.

Yurt dışına gitmeyi özellikle İtalya'yı ben de isterim ama bakalım piyangodan çıkan 24 ytl de yetmez ki güzelcim :) Ama isteyen gider inşallah.

Sevgiler

zuzuların annesi dedi ki...

Sevgili Kitap Kurdu,çok edebi bir tarz bekleme... Ama yinede heyecanlı,sürükleyici ve akıcı bir anlatımı var,pişman olmazsın:))

zuzuların annesi dedi ki...

Sevgili Tuğba,beni ve heyecanımı anlamana sevindim:))Aynen dediğin gibiydim bende:))))Umarım film içinde yorumlarda bulunuruz karşılıklı...Bende öpüyorum sevgiler

zuzuların annesi dedi ki...

Gezelim görelim ve okuyalım seyredelim Mehtapcım:))
Sevgiler....

zuzuların annesi dedi ki...

Sevgili Tabiat Ana ,aynen bende senin gibi düşünüyorum,hiç bir film,kitabı okuyan ve kendi hayal dünyasında,kendince kurgulayan için yeterli gelmez...O yüzden önce romanları okumak en mantıklısı...
Sevgiler:))

zuzuların annesi dedi ki...

Çiçeğim,eminim izlersen filmlerinde de hop oturup hop kalkarsın canım:))

zuzuların annesi dedi ki...

Sevgili Yazbakiim,ilginç olmuş seninkide:)Böylece rollere oturtuvermişsin hemen karakterleri.
Grange serilerini bilmiyordum...Eğer aynı tadı verecekse kesin alırım çok teşekkür ederim tavsiyen için...
Ve umarım bir gün sende gidebilirsin İtalya'ya..Olsun bugün 24 ytl'yi veren allah yarın? :)))))
Sevgiler canıııımmm:))

Basak dedi ki...

Sevgili Banu;
Da Vinci şifresi okuduğum dönem beni de çok etkilemişti. İsa'nın hayatı ile ilgili bir teoriyi başarılı bir şekilde sunuyordu, ikna ediciydi. Sonradan Da vinci şifresinda anlatılan bu teorinin belgeseli çekildi, duydum ama izlememiştim. Fakat, tesadüf; Pazar akşamı History Channel'da karşıma çıktı. Bayağı uzun bir belgesel ve güzeldi. belgesel kurallarına da uymuş, yani madalyonun her iki yüzü ile ilgili iddialara yer vermiş sonra da eldeki bilimsel ve maddi verilere göre bunların sağlamasını yapıyor. Bu sağlamaya göre bu teoriyi destekleyen yeterli veri olmadığı için, bunun sadece teori olarak kaldığı belirtildi. Denk gelirsen ilk fırsatta seyret derim, sanıyorum bu ay histroy Channel'da bir kaç kez daha gösterilir.

zuzuların annesi dedi ki...

Sevgili Başak,teşekkür ederim...Takip edeceğim History Channel'ı,umarım denk gelir,bende izlemek isterim o belgeseli...

durutarifler dedi ki...

Bende tüm kitaplarını okudum Dan Brown'ın. Da Vinci'nin filmi bende tamamen hayal kırıklığı olmuştu. Benim dünyam başka, filmdeki dünya başka.
Ve ben hala tabloda İsa'nın yanındaki erkeğin kadın oluğunda , arada gerçekten v harfi olduğuna ve de renklerinden dolayı Dan Brown'a inanıyorum,