16 Kasım 2008 Pazar

GÜNLERİN GETİRDİĞİ

Geçtiğimiz hafta, biraz benim tembelliğim,biraz gribal durumlarımında etkisi ile canım hiç yazmak istememişti...Kısa notlar almıştım sadece(10-14 kasım)
Pzt: 1 haftalık hastalıktan sonra son dr.kontrolu ve zuzularım iyileşmiş,şükür,mutluyuz:))
Salı: Sessizliğin sesi...Zuzular okulda, aşkım işte, ev tamamen bana ait:)) Sabahtan akşama kadar hiç iş yapmadım desem yeri.Sadece yemek yaptım.Kendime ödülüm ''Briget Jones 2''Vasat bir film ama izledim yinede...1 hafta boyunca hasta ve haliyle huysuz iki çocukla tek başıma uğraşınca dinlendim işte kendimce:))
Çrşmb: Aşkımla sabah kahvaltısı, gazete keyfi ve Hürriyet Bursa ekinde kocaman bir başlık ''Bursalı Anneler Krize el koydu''? İkimizde gülmekten kırıldık:))Konu ve içerik tamamda başlık? Alem şu gazeteciler:))Duyan aradı siz hükümeti filanda düşürürsünüz diye:))))E haklı millet ben olsam bende gülerdim bu başlığa...Nitekim çok güldüm:)))))
Prşmb:Bursalı Anneler gurubumuzla 'Pimpirik Anneler semineri'ne katıldım...Pimpirik olmamakla birlikte oldukça rahat olduğumu farkettim...Birazda oluruna bırakıyorum galiba olayları...Sıkmıyorum çocuklarımı...Kitaplarda yazan şunu yapın bunu yapından ziyade(zaten bir çoğu teorik,pratikte bir işe yaramıyor,çünkü her çocuk birbirinden farklı vs.vs.vs.)
İçgüdülerimi, iç sesimi dinliyorum çoğunlukla... Seminerin sonunda Elif hn.ın en son slayt fotoğrafında Sezen Aksu'nun huzur dolu bir bakışını kullanmış(bulamadım o fotoyu bulunca ekleyeceğim) ve şunu yazmıştı.İçime sinende en çok o oldu...'Çocuklarınıza Huzur dolu bakın''...Bazen sığınabileceği bir kucak ve huzur bulduğu bir bakış,hem onun hem sizin için en harika iletişim yoludur ve en doğru yoldur...Çocuklarımın bana ve babalarına sevgi dolu bakışları geldi gözümün önüne bir an, acayip mutlu oldum:))
Cuma:Ortanca dayım anjiyo olmuş,üç damar tıkalı pzt.By-pass olacakmış:(( Çok üzüldüm,şu kalp rahatsızlığı,anne tarafında hemen herkeste çıktı:((Umarım iyi geçer ameliyat,umarım:((
Cumartesi: Aşkımla evden çıktık, kısa bir süreliğine bizim kızların yanına Efe'nin doğum gününe katıldık,hediyemizi verip kutlayıp ayrıldık,dayıma ziyarete gittik,oradan baştan korumax'a gittik,sinemaya filan gideriz düşüncesi ile ama açmadı filmler, zaten bir hafta önce aşkımla Mustafa'yıda 2.ye izlemiştim...Hava güzel yürü dedim Nalbantoğluna, Cafe Siesta'ya...Kremalı mantar çorbası içmeye:)) Ohh mis gibi doyurduk karnımızı,o atmosferi çok seviyoruz ikimizde, ahşap masalar, koyu tonlar,yemeğini yerken bir yandan da dışarısını yürüyüp giden insanları ,akıp geçen hayatı izlemek,muhabbet etmek...Ardından çevre turu, el ele yürüyüş...
Son keyif Mahfel Mado ve sıcacık bir fincan salep:)))) Üşüyen ellerimi ısıtan fincan + aşkım...Ben yine buz kesen ellerimden dolayı biraz mahçup,biraz ürkek...Ama teselli aşkımdan'' ilk çıktığımız zamanlar daha soğuktu ellerin,artık o kadar soğuk değiller hatta ılık bile sayılabilirler,on yılda bu hale getirdim,demek ki bir on yıl sonra artık sıcacık ellerin olacak:))))))
Pazar: Çocuklarımızın günü, tam aile günümüz:))Bu gün tiyatro günümüz...Oyunumuz 'Dans Eden Eşek'' Süper bir oyun çok beğendi çocuklar,gitmek isteyenlere kesinlike tavsiye edebilirim:))
The End.

1 yorum:

Muhabbet Çiçeği dedi ki...

Güzel günler geçirmişsin. Bu arada geçmiş olsun. Atlatmışsın neyseki hastalığı. Evin sana kalması gibi güzel birşey yok dimi :)