Yazasım hem vaaar, hem yok...
Hem çok güzel şeyler oluyor hayatım da not alınası,paylaşılası...
Hem kalp kırıklıklarım devam ediyor...Bitmedi gitti,kör olası!
Düşünüyorum,düşünüyorum da...Kırılmadık bir şey kalmadı:(
Neyse...
Tarih:28 temmuz 2010 Çarşamba...Küçük adamımın ilk dişi düştü:))
Dün akşam büyük bir cesaret örneği göstererek sallanmakta olan dişini çektim yavaşca...
İçim gitti ama hiç belli etmedim ne oğluma, ne aşkıma...Duygulandık,bakıştık...
Biz bakışırken,elimizden kaptığı gibi götürüp diş kutusuna koydu ilk süt dişini bizim sıpa!:)Şimdi eksik dişiyle gezerken,az daha büyümenin gururuyla, gözlerinin içi gülüyor yavrumun...
Şükür, çok şükür, bin şükür bugünleri gösterene,sizi verene...Şükür yaradanıma..
Gitmeler,gelmeler ve yine gitmelerle dolu,dolu geçen bir hafta...Dostlar sağolsun:)
Arada 'Buz devri 3' ü izledik ailecek sinema da ve biz çocuklardan daha çok güldük:)
Bu aralar Lefhi-Mahfuz'a takılmış durumdayım...Burak Özdemir/Tanrı'nın Doğum Günü...
Güzel gidiyor,keyifli,huzurlu...İşte benim rabbim bu...Budur! dedirten cinsinden...Yazarım bir ara.
Ve bugün öğleden sonra evimizin tam karşısındaki arsaya keşfe geleceğiz dedi büyük adamım;Evde olursan ve istersen eğer izle kocanı? Nının nıııııın!!!Bugünleri de mi görecektim yarabbim?:)Tabi açık alan dimi?Hem yakın,hem uzak? Duruşma salonu gibi değil,beni görüp gülsen de, dikkatin dağılsa da kimse anlamayacak?:)))Çok sevimli bir çakal gördüm sanki?:)))))
(Bu arada başka sefere yakışıklı, ben bugün yokum:)
Hafta sonu yolcuyuz;İstikamet Bandırma...Canım kuzenim orada...Yatılı gidiyoruz bu sefer, muhabbet dertleşme gırla...Öyle çok ihtiyacım var ki dinlemeye,anlatmaya...
Alllaaaaah sabahlar olmasın:))
Ve blogcum...Bu aralar kimselere,gelemiyorum,okuyamıyorum,yorum da yazamıyorum haliyle:(
Vallahi umursamazlıktan,vefasızlıktan değil....Tamamen zamansızlıktan...
Belki uykusuz olduğum?serin bir gecede?....Olmadı dönüşte?
Söz geleceğim herkese,şimdilik affedilmek dileğiyle!
Hadi kaçtım ben ....Herkese keyifli bir hafta sonu ve buz gibi seriin bir dlim karpuz dilerim:)))
29 Temmuz 2010 Perşembe
23 Temmuz 2010 Cuma
ADAM OLAYDIN DA...
Ada...Adalı...Adalar...Adalılar..
Adaları seviyorum...Adaları seviyorum...Adaları seviyorum...
Ada seviyorum...Adamı seviyorum...Adamım'ı seviyorum:)
Hafiflik hissi...Hiçlik gibi...Kayboluş ya da varoluş...
Yaşadığını hissetmek...Uçmak belki...Deli rüzgarında savrulmak...
Nefes alış verişler,kalp atar,ritm tutar,ritm işler..Tik,tak,tik,tak..
Tak,tak,tak...Kalp çalar kapımızı,aşk olur sevişler...
Sakinlik...Sakin ve Missssssskin:)
Ne demek olduğunu düşünmeyin...
Anlamsız olmak iyidir bazen,anlam aramamak ya da...
Oysa Ada...
Ada; Alıp başını gitmenin en anlamlanmış hali...
Ada;Yaşar Kemal....'Bir ada hikayesi'...
Ada bir roman,roman kahramanı olmak için biçilmiş kaftan hayalllerimizin peşinde...
Hayali dostları özleten,yıllar önceki o harika 3'lemenin tadıyla yeniden buluşmak,sözcükleri içselleştirip yudum,yudum yeniden okumak isteği birde...
Ada bizim için;Poyraz Musa demek,ya da Vasili, Lena Ana, Zehra ya da Nişancı Ali belki...
Denizinin sakinliğiyle...Dinginliğiyle...'Karıncanın su içtiği yer'...bir de...
Közde balık kokusu...Denizde yosun...Kadehte rakı ve şarap demek ada...
Üzüm çünkü her yer..Dağlar tepeler yeşil,bağlar...Meyva hali çocuklara,şarap hali bize....
Meyve hali sarhoş etmez üstelik...Hani bilmeyen vardır belki diye!?
Masada lavanta,kekik,mezeler çeşit, çeşit....
Ama illaki Börülce,kabak çiçeği dolması yazın,adanın,olmazsa olmazı...
Ve damla sakızlı bademli kurabiye ve Ballı lokma tatlısı...Ve incir reçeli ve dondurması...
E haliyle;Tombiğim, tombiksin, tombik!Var mı bizden vefalısı?:)
Yıllar önce çocuksuz gezilen aynı mekanlar...Tatlı hatıralar,aşık anılar...
Yıllar sonra o mekanları bizimle birlikte gezen,gülen,gülümseten,şükrettiren,aşkımızın meyvaları...
Adaları seviyorum...Adaları seviyorum...Adaları seviyorum...
Ada seviyorum...Adamı seviyorum...Adamım'ı seviyorum:)
Hafiflik hissi...Hiçlik gibi...Kayboluş ya da varoluş...
Yaşadığını hissetmek...Uçmak belki...Deli rüzgarında savrulmak...
Nefes alış verişler,kalp atar,ritm tutar,ritm işler..Tik,tak,tik,tak..
Tak,tak,tak...Kalp çalar kapımızı,aşk olur sevişler...
Sakinlik...Sakin ve Missssssskin:)
Ne demek olduğunu düşünmeyin...
Anlamsız olmak iyidir bazen,anlam aramamak ya da...
Oysa Ada...
Ada; Alıp başını gitmenin en anlamlanmış hali...
Ada;Yaşar Kemal....'Bir ada hikayesi'...
Ada bir roman,roman kahramanı olmak için biçilmiş kaftan hayalllerimizin peşinde...
Hayali dostları özleten,yıllar önceki o harika 3'lemenin tadıyla yeniden buluşmak,sözcükleri içselleştirip yudum,yudum yeniden okumak isteği birde...
Ada bizim için;Poyraz Musa demek,ya da Vasili, Lena Ana, Zehra ya da Nişancı Ali belki...
Denizinin sakinliğiyle...Dinginliğiyle...'Karıncanın su içtiği yer'...bir de...
Közde balık kokusu...Denizde yosun...Kadehte rakı ve şarap demek ada...
Üzüm çünkü her yer..Dağlar tepeler yeşil,bağlar...Meyva hali çocuklara,şarap hali bize....
Meyve hali sarhoş etmez üstelik...Hani bilmeyen vardır belki diye!?
Masada lavanta,kekik,mezeler çeşit, çeşit....
Ama illaki Börülce,kabak çiçeği dolması yazın,adanın,olmazsa olmazı...
Ve damla sakızlı bademli kurabiye ve Ballı lokma tatlısı...Ve incir reçeli ve dondurması...
E haliyle;Tombiğim, tombiksin, tombik!Var mı bizden vefalısı?:)
Yıllar önce çocuksuz gezilen aynı mekanlar...Tatlı hatıralar,aşık anılar...
Yıllar sonra o mekanları bizimle birlikte gezen,gülen,gülümseten,şükrettiren,aşkımızın meyvaları...
Adamım'ın hediyeleri;gözleri üzüm tanesi canlar....
Etiketler:
ALTIN ANLAR,
AŞKIM,
GEZELİM GÖRELİM,
İÇİMDEN GELDİ,
KİTAP,
TATİL,
ZUZULARIM
14 Temmuz 2010 Çarşamba
'GÜLÜMSEMEK İÇİN SEBEP?' Mİ DEMİŞTİNİZ?
Düne dair;
Döktüm içimi,yazdım rahatladım,yazmak iyi geliyor ya bazen,bir kez daha anladım...
Oğlumun süt dişlerinden birisi sallanmaya başladı.Bir gurur,bir kasılma,bir sevinç:)
Büyüyor bizim sıpalar:))
Ve bugün;
Nedensiz değil gülüşlerim,sevinçlerim,şükürlerim:)
Şimdi yol alma, yollara düşme vakti,bir kaç gün daha yokum blogcum...
Zuzularımın deyişiyle;
BOJDAADA bizi bekler:))
Kalın sağlıcakla!
13 Temmuz 2010 Salı
KİMSEYİ ENTERESE ETMEYECEK MEVZULAR....
1-Hasar tespit çalışması yapmıştım geçenlerde,içimde eeeen derinlerde...
Ömür törpülerimi törpülemişim çokca,törpüleyemediklerimi de kendi haline bırakmışım...
Hiç kimse duymasa da bir duyan var nasılsa?İnanmışım buna çok inanmışım ve şükür yanılmamışım...
Elemişim,elenmişim de belki? Belki yanlış, belki doğru...ArtIk cok da önemli değil ya!...
Yaşadığım buruk tecrübelerle,kırık,çekingen,mesafeli bir yetişkinim şimdi...'Yetişkin'im?Yetti !Bitti!!
Her şey için geç! Çok geç artık! Lütfen geçiniz bunları....
2-Geçen gün dedi ki bana sevgili; Yapma!Bırak bu kadar uğraşmayı,oluruna bırak biraz da,üzme kendini...Bu senin işin değil ki...Bilirler,bulurlar elbet onlar bir yolunu merak etme...Koca,koca adamlar,küçük,küçük şeylere takılmazlar...
Koca, koca adamlar???? Gerçekten de öyleler mi acaba? Oysa o koca adamlar,çocukça laflar edip,üstelik
elçiye de zeval edip,kocaman, kocaman kırıyorlar ama kalbimi...Biliyorum farkında olmadan yapıyorlar bunu;Çünkü egolarının peşindeler,harcıyorlar dünü,bugünü...
Yani;Erkekler arasında bir yalnız dişiyim...Giden gitti ama geride ben kaldım ve 'görevi?' devraldım...
Nasıl oldu ben de anlamadım? Tek bildiğim; Birinin kaybettiği,eşi!!?? birinin annesiyim!!??:((
Oysa ben sadece sevdiğim adamın eşi ve çocuklarımın annesi olmak isteyen bir garip faniyim...
Yoruldum!!!! Arada olmaktan ve herkes için en iyisini,en doğrusunu yapmaya çalışmaktan...
Doğru olan da neyse? Sanki bilirmişim gibi?
Sıkıldım!!! Çok sıkıldım iyi olmaktan!!!
İçimde hiç kötülük yok ve bu kötü bir şey bilmekteyim...
Yani her ne yaşıyorsam, kendi kafamdan çekmekteyim!:((
Ömür törpülerimi törpülemişim çokca,törpüleyemediklerimi de kendi haline bırakmışım...
Hiç kimse duymasa da bir duyan var nasılsa?İnanmışım buna çok inanmışım ve şükür yanılmamışım...
Elemişim,elenmişim de belki? Belki yanlış, belki doğru...ArtIk cok da önemli değil ya!...
Yaşadığım buruk tecrübelerle,kırık,çekingen,mesafeli bir yetişkinim şimdi...'Yetişkin'im?Yetti !Bitti!!
Her şey için geç! Çok geç artık! Lütfen geçiniz bunları....
2-Geçen gün dedi ki bana sevgili; Yapma!Bırak bu kadar uğraşmayı,oluruna bırak biraz da,üzme kendini...Bu senin işin değil ki...Bilirler,bulurlar elbet onlar bir yolunu merak etme...Koca,koca adamlar,küçük,küçük şeylere takılmazlar...
Koca, koca adamlar???? Gerçekten de öyleler mi acaba? Oysa o koca adamlar,çocukça laflar edip,üstelik
elçiye de zeval edip,kocaman, kocaman kırıyorlar ama kalbimi...Biliyorum farkında olmadan yapıyorlar bunu;Çünkü egolarının peşindeler,harcıyorlar dünü,bugünü...
Yani;Erkekler arasında bir yalnız dişiyim...Giden gitti ama geride ben kaldım ve 'görevi?' devraldım...
Nasıl oldu ben de anlamadım? Tek bildiğim; Birinin kaybettiği,eşi!!?? birinin annesiyim!!??:((
Oysa ben sadece sevdiğim adamın eşi ve çocuklarımın annesi olmak isteyen bir garip faniyim...
Yoruldum!!!! Arada olmaktan ve herkes için en iyisini,en doğrusunu yapmaya çalışmaktan...
Doğru olan da neyse? Sanki bilirmişim gibi?
Sıkıldım!!! Çok sıkıldım iyi olmaktan!!!
İçimde hiç kötülük yok ve bu kötü bir şey bilmekteyim...
Yani her ne yaşıyorsam, kendi kafamdan çekmekteyim!:((
Etiketler:
AİLE,
BEN BİLE ZOR ANLADIM KENDİMİ,
DERİN MEVZULAR,
İÇ SES
9 Temmuz 2010 Cuma
SIPA !
Kaçıncı ikazım,konuşmam ama nafile...Kardeşi yine yerde,sert ittirdi bu sefer,kötü düştü kızım...Yükselttim ben de sesimi:(
Dinledi,dudağını büktü hafiften,gözyaşı burnunun ucunda dursa da gururundan ağlamadı,diretti...
Ve bana dedi ki;Benimle böyle konuşmanı istemiyorum,bağırmanı tercih etmiyorum??Terk edeceğim bu evi???!!!!
Odasına gitti sonra...
Yüz vermiyorum hemen, gelip geçerken öyle göz ucuyla bakıyorum...Sert anneyim ya?
Sakin gibi...Geçti kızgınlığı,çocuk işte...
Oyuncaklarıyla oynuyor,hepsinin başına gidip bir şeyler söylüyor kısık sesle,anlayamıyorum ne dediğini, çok da yaklaşmıyorum ama...
Bir süre sonra çıktı odasından, geri dönüp kapıda durdu boş odaya doğru bakarak şu cümleyi kurdu;
''Hepinize elvada dediğime göre artık gidebilirim???''Meğerse oyuncaklarına veda ediyormuş tek, tek?...
Merdivenleri hızla indi önce...Kapı sesi duydum sonra...
Hadi canım olur mu ile?Çocuk bu yapar mı yapar arası geçen 10 sn.içinde peşinden koştum...
Verandadan bahçeye,oradan da arabalarımızın yanına kadar gitti...Kaşlar çatık,kızgın ve üzgün bir ifade ile bir sağa baktı,bir sola baktı...Düşündü...Düşündü...Boynunu büktü sonra geri dönüp bahçede dolanmaya başladı...
Peşinden gittim,hiç bir şey demeden sarıldım,sardım...İçini çeke,çeke ağladı bu sefer...Çok içlenmişti...
Ama yine de;Eğer bir kez daha böyle yaparsam yeniden evi terk edeceğini söyleyip beni tehdit etmekten de çekinmedi?...
Anlattım uzun,uzun,yapmayı düşündüğü şeyin çok tehlikeli olduğunu,kaybolabileceğini ve eğer o kaybolursa benim de,babasının da üzüntüden ağlamaktan hasta olacağını ve aileden ayrı kalmanın çok kötü bir şey olacağını vs.vs.vs.
Sonra sildim gözyaşlarını,o da öptü beni...Barışma hediyesi olarakta,Krep istedi?:))
Bu olay kayıtlara 5,5 yaş efelenmesi olarak geçti:)
Ha bir de akşamına yandaki mektup geldi:)))
Sıpa!:))
5 Temmuz 2010 Pazartesi
Sessizce olsun dönüşüm blog...Muhteşem olması şart değil!
Döndüm... Nedense heyecan yaptım?Ara verince böyle mi oluyor? Bir acemilik,bir bilmezlik? İlk gün heyecanı gibi?
İlk tanışmanın,ilk karılaşmanın o dayanılmaz hafifliği:)))
Tanışma;
Merhaba ben Banu; Halen evli,mutlu ve çocuklu:))
3 gün önce bir yaş daha almış(ama almamış gibi yapmış)hayata,insana,yaşamaya kafayı takmış...
Bazen olgun,olmuşş,görmüşş, geçirmişş...Çözdüm insanları diye pek bir bilmiş??
Bazen de; 'Selam dünyalı biz dostuz'????.........saflığıyla gitmiş gelmiş,gitmiş gelmiş:))
Çoğunluk yazar...Bazen -dediklerine göre- iyi yazar, bazen de hiç çekinmez bir güzel saçmalar...
Bazen içlenir,bilir kendini içlenince daha bir dillenir...Kızar,itiraz eder,sinirlenir...
Yani bir şekilde tepki verir...Çökmez,çömelmez!!!!Çökeeerrtmeden çıktım da......!!!!???
Bazende sevinir,sevincini paylaşır...Sevdiklerini sevindirir...
Böler bölüştürür duygularını bulaştırır etrafa...Gülümser,gülümsetir...Ağlar,ağlatır...
Kendi güler,kendi ağlar,kendi anlar....Belki de kendi yazar,kendi okur, kendi konuşur,kendi dinler....
Çok,çok mutluysa yazmaz ama hatta konuşmaz? Kötü bu huyu bilir ama vazgeçemez,şahit aramaz....
Kendine saklar,cebe atar,örter üstünü,kitler kapısını,anahtarıda suya...Ohhhh!:)
Eşe,dosta bol,bol selam eder...Hiç olmadı kapar dükkanı çeker gider....
Sonra yeniden döner:)))))))))))))))))))))))))))))))
Kaynaşma;
Uzun oldu ne zor oldu ayrılık..Özledim..Hem de çok! Malum devir iletişim devri...Pc den olmasa da fırsat bulduğum anlarda cepten takip ettim yine sevdiklerimi,sizi...O minicik ekrandan okudum,okudum ama yorum yazmadım(itiraf ediyorum telefondan çok zor geldi) sessizce gezdim çoğunluk sizin mekanlarda...Sessizce güldüm,sessizçe hüzünlendim bazen...
Misal;Ustalardan kafayı sıyırdığım bir gün Handan'cığımın 'Kiraz çekirdeği ağacı' postunu okudum ve çok güldüm kendi kendime:)Ya da Aysema hocamın yazılarına hüzünlendim bazen,memleketin haline içlendim...
Ve hepiniz....Tek tek yazamasamda...Siz!Hepiniz! bana her zaman olduğu gibi öyle iyi geldiniz ki....
Varlığınız,sesiniz,yazılarınız yetti...İşten güçten motivasyonumu kaybettiğim,tükendiğimi sandığım nice anda siz güzel yüreklerden gelen yorumlarla sevindim,dirildim:))Hele bir de,mailler,telefonlar varki;genel olarak;'Ne zaman döneceksin canım?Özlendin' kelimelerini içeren...Mest oldum,eridim,bittim...Bu kadar çok sevenim olduğunu bilmiyordum?Yoksa biliyor muydum?:))Sonuç;sevelim sevilelim...Ben hepinizi çooooook seviyorum:)))))
Giriş;
Anlatacağım...Dinlerseniz...
Kalabalık,eş dost,aile,akraba,arkadaş...
Telaşe,karışıklık,yardım,iş,güç ve elbette yorgunluk ama en tatlısından...
Sonra bol,bol koşturmaca-gerçek anlamda-yani bahçede çimler üzerinde kovalamaca zuzularla,arada voleybol,frezbee ve istop;
Top havada...Kim? kim? kim?;Babaaa!:)
Kuş sesleri dinliyorum bol bol...çocuklarımın cıvıltısına eşlik ediyorlar neşeyle...
Akşamları fona Sertab'ı koyup usulca açıyoruz sesini 'Bir yaz gecesi otururken bahçede,ateş böceklerini seyre daldım...Hanımeli kokusu, karışmış yasemine ateş böceklerini seyre daldım bu gece''(İşte tamda öyle:)
Şükür'ün alası kalbimde,dilimde...
Kiraz ağacımızdan bu sene tam 19 adet meyva aldık,yani eni topu bir tabak ve hepsi Elif'imin midesinde:)Oğlum elmayı bekliyor ki o ufacık ağacın incecik dallarında tam 14 adet kırmızı mucize gün be gün büyümekte...Ve Nar çiçeklerimiz bol, bol...
Gelişme;
Şimdi gelelim esas konuya;
Taşındım...Kolay oldu...En azından yerleşme faslı...Çoğu eşyamız(büyük parçalar)önceden gelip yerleştiği için sadece dolap içi kolilerini yerleştirmek kaldı bize...Taşınma günü tam bir şenlikti,yardıma gelen arkadaşlarım,
can dostum Melis'im,Aile büyüklerimiz,İki dedeler,babaannemiz,Ayşe yengemiz,Turgay amcamız ve Abimler...Hepsinin elinde nefis,nefis, yemekler,sağolsunlar varolsunlar:))Sofralar kuruldu,kaldırıldı,kalabalıktık,kalabalıklardı:))
Biz taşınırken bir çok mobilyamızı değiştirdik bu sefer...Büyük,büyük masalar almıştık,kalabalık sofralarımız için...Kalabalık sofralarda ailemizle dostlarımızla masa başında geçecek keyifli saatlerin devamı duasıyla...
Artık nasıl bir içten dua ettiysem?:P-ki çok şükür diyorum hep-gelen gidenimiz hiç eksik olmadı:)
Bir gün öncesinde -temizlik günü- ilk açılışı Ayşe'lerle yaptık...Taşınma günü 'Maaaaaaaaaa' aile:)
Ondan sonra 4 gün boyunca abimler:)Onlar misafir sayılmazlar ya,abimin sevgili eşinin ufak bir sağlık problemi vardı bizi bir müddet hüzünlendirip sonra da daha beteri de olabilirdi diye şüküre sevkeden...Düşünüyorum da, 'her şerde bir hayır vardır'a daha çok inanıyorum...Çok daha kötü şeyler olabilirdi...Bakalım göreceğiz mevlam ne eyler?Ne eylerse güzel eyler inanıyorum ben buna...Onlar iyi olsunlarda gerisi boş,gerisi hikaye...
Kapı karşı komşumla tanıştım...Dünya tatlısı bir genç kadın.Taşınmamızın 3.günü elinde çayı ve nefis tatlarıyla önce kapımı,sonra da kalbimi çaldı:)19 haziran geceside yaza merhaba partisi vardı sitede.Şimdilik ilk izlenimim iyi,hatta çok iyi:))
Zuzularımın yıl sonu gösterileri,gurur,şükür,gurur,şükür,bol,bol sevinç gözyaşları...O nasıl bir duygudur ki tarifi yoktur?:)Şimdiler de havuza gidiyorlar...Memnunuz,memnunlar...
A tabii bir de ben hep diyordum ki taşınmadan önce;'çocuklar okuldayken rahat rahat yerleştiririm evimi'??
Şimdi ki evimiz okullarına daha yakın,haliyle daha geç gidip,daha erken geliyorlar?Süperiz süper!:)
'Kuuuul kurar kader gülermişşşşşş:P:))'
Sonuç;
Bu aralar;Huzurlu....
Ailesi,eşi ve zuzularıyla olmaktan ve onlarla birlikte her gün yeni bir maceraya uyanmaktan çok mutlu:)))
Ama; Evi yuva yapan dişi kuş olmaktan bunalmış!!!!!
Kaçmak,gitmek,yollara düşmek hayalleriyle;Delice,deniz,kum,güneş yani tatil isteyen ...
Ayrıyeten 'Krep' ustası olmuş!??:))
Ve;
Dizi Max'te izlediği kriminal diziler de geçen internet sapıklarının işlediği cinayet senaryolarıyla hafiften tırsmış...
O yüzden yine yeni yeniden sanal alemlere fotoğraf koymanın eksilerini,artılarını,
düşünen,düşünen,düşünen...
Ama bir o kadar da kararsız, kararsız,kararsız bir haldeyim?....
İşte ben geldim...Hep böyleydim,böyleyim...
Beklerim:))))
Döndüm... Nedense heyecan yaptım?Ara verince böyle mi oluyor? Bir acemilik,bir bilmezlik? İlk gün heyecanı gibi?
İlk tanışmanın,ilk karılaşmanın o dayanılmaz hafifliği:)))
Tanışma;
Merhaba ben Banu; Halen evli,mutlu ve çocuklu:))
3 gün önce bir yaş daha almış(ama almamış gibi yapmış)hayata,insana,yaşamaya kafayı takmış...
Bazen olgun,olmuşş,görmüşş, geçirmişş...Çözdüm insanları diye pek bir bilmiş??
Bazen de; 'Selam dünyalı biz dostuz'????.........saflığıyla gitmiş gelmiş,gitmiş gelmiş:))
Çoğunluk yazar...Bazen -dediklerine göre- iyi yazar, bazen de hiç çekinmez bir güzel saçmalar...
Bazen içlenir,bilir kendini içlenince daha bir dillenir...Kızar,itiraz eder,sinirlenir...
Yani bir şekilde tepki verir...Çökmez,çömelmez!!!!Çökeeerrtmeden çıktım da......!!!!???
Bazende sevinir,sevincini paylaşır...Sevdiklerini sevindirir...
Böler bölüştürür duygularını bulaştırır etrafa...Gülümser,gülümsetir...Ağlar,ağlatır...
Kendi güler,kendi ağlar,kendi anlar....Belki de kendi yazar,kendi okur, kendi konuşur,kendi dinler....
Çok,çok mutluysa yazmaz ama hatta konuşmaz? Kötü bu huyu bilir ama vazgeçemez,şahit aramaz....
Kendine saklar,cebe atar,örter üstünü,kitler kapısını,anahtarıda suya...Ohhhh!:)
Eşe,dosta bol,bol selam eder...Hiç olmadı kapar dükkanı çeker gider....
Sonra yeniden döner:)))))))))))))))))))))))))))))))
Kaynaşma;
Uzun oldu ne zor oldu ayrılık..Özledim..Hem de çok! Malum devir iletişim devri...Pc den olmasa da fırsat bulduğum anlarda cepten takip ettim yine sevdiklerimi,sizi...O minicik ekrandan okudum,okudum ama yorum yazmadım(itiraf ediyorum telefondan çok zor geldi) sessizce gezdim çoğunluk sizin mekanlarda...Sessizce güldüm,sessizçe hüzünlendim bazen...
Misal;Ustalardan kafayı sıyırdığım bir gün Handan'cığımın 'Kiraz çekirdeği ağacı' postunu okudum ve çok güldüm kendi kendime:)Ya da Aysema hocamın yazılarına hüzünlendim bazen,memleketin haline içlendim...
Ve hepiniz....Tek tek yazamasamda...Siz!Hepiniz! bana her zaman olduğu gibi öyle iyi geldiniz ki....
Varlığınız,sesiniz,yazılarınız yetti...İşten güçten motivasyonumu kaybettiğim,tükendiğimi sandığım nice anda siz güzel yüreklerden gelen yorumlarla sevindim,dirildim:))Hele bir de,mailler,telefonlar varki;genel olarak;'Ne zaman döneceksin canım?Özlendin' kelimelerini içeren...Mest oldum,eridim,bittim...Bu kadar çok sevenim olduğunu bilmiyordum?Yoksa biliyor muydum?:))Sonuç;sevelim sevilelim...Ben hepinizi çooooook seviyorum:)))))
Giriş;
Anlatacağım...Dinlerseniz...
Kalabalık,eş dost,aile,akraba,arkadaş...
Telaşe,karışıklık,yardım,iş,güç ve elbette yorgunluk ama en tatlısından...
Sonra bol,bol koşturmaca-gerçek anlamda-yani bahçede çimler üzerinde kovalamaca zuzularla,arada voleybol,frezbee ve istop;
Top havada...Kim? kim? kim?;Babaaa!:)
Kuş sesleri dinliyorum bol bol...çocuklarımın cıvıltısına eşlik ediyorlar neşeyle...
Akşamları fona Sertab'ı koyup usulca açıyoruz sesini 'Bir yaz gecesi otururken bahçede,ateş böceklerini seyre daldım...Hanımeli kokusu, karışmış yasemine ateş böceklerini seyre daldım bu gece''(İşte tamda öyle:)
Şükür'ün alası kalbimde,dilimde...
Kiraz ağacımızdan bu sene tam 19 adet meyva aldık,yani eni topu bir tabak ve hepsi Elif'imin midesinde:)Oğlum elmayı bekliyor ki o ufacık ağacın incecik dallarında tam 14 adet kırmızı mucize gün be gün büyümekte...Ve Nar çiçeklerimiz bol, bol...
Gelişme;
Şimdi gelelim esas konuya;
Taşındım...Kolay oldu...En azından yerleşme faslı...Çoğu eşyamız(büyük parçalar)önceden gelip yerleştiği için sadece dolap içi kolilerini yerleştirmek kaldı bize...Taşınma günü tam bir şenlikti,yardıma gelen arkadaşlarım,
can dostum Melis'im,Aile büyüklerimiz,İki dedeler,babaannemiz,Ayşe yengemiz,Turgay amcamız ve Abimler...Hepsinin elinde nefis,nefis, yemekler,sağolsunlar varolsunlar:))Sofralar kuruldu,kaldırıldı,kalabalıktık,kalabalıklardı:))
Biz taşınırken bir çok mobilyamızı değiştirdik bu sefer...Büyük,büyük masalar almıştık,kalabalık sofralarımız için...Kalabalık sofralarda ailemizle dostlarımızla masa başında geçecek keyifli saatlerin devamı duasıyla...
Artık nasıl bir içten dua ettiysem?:P-ki çok şükür diyorum hep-gelen gidenimiz hiç eksik olmadı:)
Bir gün öncesinde -temizlik günü- ilk açılışı Ayşe'lerle yaptık...Taşınma günü 'Maaaaaaaaaa' aile:)
Ondan sonra 4 gün boyunca abimler:)Onlar misafir sayılmazlar ya,abimin sevgili eşinin ufak bir sağlık problemi vardı bizi bir müddet hüzünlendirip sonra da daha beteri de olabilirdi diye şüküre sevkeden...Düşünüyorum da, 'her şerde bir hayır vardır'a daha çok inanıyorum...Çok daha kötü şeyler olabilirdi...Bakalım göreceğiz mevlam ne eyler?Ne eylerse güzel eyler inanıyorum ben buna...Onlar iyi olsunlarda gerisi boş,gerisi hikaye...
Kapı karşı komşumla tanıştım...Dünya tatlısı bir genç kadın.Taşınmamızın 3.günü elinde çayı ve nefis tatlarıyla önce kapımı,sonra da kalbimi çaldı:)19 haziran geceside yaza merhaba partisi vardı sitede.Şimdilik ilk izlenimim iyi,hatta çok iyi:))
Zuzularımın yıl sonu gösterileri,gurur,şükür,gurur,şükür,bol,bol sevinç gözyaşları...O nasıl bir duygudur ki tarifi yoktur?:)Şimdiler de havuza gidiyorlar...Memnunuz,memnunlar...
A tabii bir de ben hep diyordum ki taşınmadan önce;'çocuklar okuldayken rahat rahat yerleştiririm evimi'??
Şimdi ki evimiz okullarına daha yakın,haliyle daha geç gidip,daha erken geliyorlar?Süperiz süper!:)
'Kuuuul kurar kader gülermişşşşşş:P:))'
Sonuç;
Bu aralar;Huzurlu....
Ailesi,eşi ve zuzularıyla olmaktan ve onlarla birlikte her gün yeni bir maceraya uyanmaktan çok mutlu:)))
Ama; Evi yuva yapan dişi kuş olmaktan bunalmış!!!!!
Kaçmak,gitmek,yollara düşmek hayalleriyle;Delice,deniz,kum,güneş yani tatil isteyen ...
Ayrıyeten 'Krep' ustası olmuş!??:))
Ve;
Dizi Max'te izlediği kriminal diziler de geçen internet sapıklarının işlediği cinayet senaryolarıyla hafiften tırsmış...
O yüzden yine yeni yeniden sanal alemlere fotoğraf koymanın eksilerini,artılarını,
düşünen,düşünen,düşünen...
Ama bir o kadar da kararsız, kararsız,kararsız bir haldeyim?....
İşte ben geldim...Hep böyleydim,böyleyim...
Beklerim:))))
Kaydol:
Yorumlar (Atom)












